Rusya tarihine Büyük Petro gibi bir dehayı armağan eden Romanov hanedanının tahta geçişinin 400’üncü yılı seneye bu zamanlar kutlanacak.
Büyük Petro’nun kızından sonra sülale tükenmiş sayılır.
1613 yılı Şubat’ın 21’inde güney Rusya’nın pek önemli bir hanedanı sayılmayan Romanovlardan bir din adamı olan Metropolit Filaret’in çocuk yaştaki oğlu Mikhail çar seçildi. Çar olmak Allah’ın lütfudur ama bu seçim bir maceraydı.
Puşkin’in “Boris Godunov” adlı eserinde çok canlı biçimde tarif ettiği üzere bir manastır keşişi olan Dimitri, bir müddettir Çar Boris Godunov’un Rusya tahtını gasp etmek için öldürdüğü Rurikler hanedanının son veliahdı Dimitri olduğunu ilan ediyordu. Üstelik düzmece Dimitri, Polonyalıların elinde iyi bir koz olmuştu. Yapılanmalar benzerdir; 15’inci yüzyılda Papalık ve Avrupa, Cem Sultan’ı II. Bayezid’in Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kullanamamıştı ama Polonya fetret içindeki Rusya’ya karşı bu sahte Dimitri’yi çar diye ileri sürdü. Rusya işgal edildi ve Dimitri Moskova tahtına oturdu.
Rusya Polonya hâkimiyetine tahammül edemezdi. Moskova tüccar ve sanatkârlarının temsilcisi Kozma Minin ve soyluların temsilcisi Boyar Pojarski önderliğinde halk ayaklandı. Kısa süren Polonya hâkimiyeti sona ermişti. Halk Mikhail’i tahta adeta yalvararak getirdi. Baba Filaret Polonya’da sürgünde ve mahkumdu, Polonyalılar onu bırakmak zorunda kaldı, hanedanın reisinin dönüşü muhteşemdi. Oğlu tahtta kaldı. Kendi ise ruhani tahtı tercih etti, Moskova patriği seçildi.
Kocasını devirerek tahta geçen Katerina Rusya’yı modernleştirdi.
Romanovların ilk çarı Mikhail, devleti patrik babasının direktifleriyle yönetti. Tahta geçtiği anda Boyar meclisleri ve şehir tüccarlarının temsilcilerinden oluşan Zemstvo ile danışma içindeydi. Rusya tarihçileri abartmayı sever; bunu bir demokrasi başlangıcı gibi görüyorlardı, öyle olmadığı açık.
Romanovlar Rusya tarihine Büyük Petro gibi bir dehayı hediye ettiler. Onun kızı çariçe Yelizaveta ile de bu sülale tükenmiş sayılır. Fakat etiket farklıdır. Çariçe’nin yeğeni aslında Almanya’daki Hollstein-Gotthurp dukalığının başındaki Prens Peter, III. Petro adıyla tahta çıkarıldı; bütün Rusya politikasını bu Alman dukalığının çıkarlarına göre yönlendirmeye çalışacaktı. Allah’tan kendisine zevce olarak seçilen Alman Anhalt-Zerost prensesi Sophie (Katerina) onun gibi değildi. Ne de olsa Romanovların kanını taşıyan Petro Rusçayı öğrenemedi ama Sophie öğrendi ve kocasını bir darbe ile devirdikten sonra ünlü çariçe II. Katerina olarak tahta geçti. Rusya’yı modernleştiren ikinci hükümdar da odur. Takipçileri o kadar parlak değildir.
Son Çar II. Nikola’nın akıbeti malum gariptir, 21 Şubat 1613’te başlayan Romanov hanedanı hakimiyeti, 1917 şubatında sona erdi. Rusya burjuva devrimini yaşıyordu. Çar tahttan veliahtı ve kardeşi lehine feragat etti ki bunlar hiçbir zaman tahtın yüzünü göremeyeceklerdi.
300 senelik Romanov hâkimiyeti şubatta başlayıp şubatta bitti. Gelecek yıl Rusya Romanovlar hanedanının 400’üncü yılını kutlayacak; törenler, sergiler tertiplenecek ve sempozyumlar yapılacak. Bu tarihle en çok ilgisi olan iki memleket ise Türkiye ve Polonya’dır. Romanovlar hazinesi Türk diplomatik hediyeleri ile dolu; aynı şey Topkapı ve Dolmabahçe için de söylenir, doğrudur. 1613 sonrasının, müşterek tarihin çok hızlandığı bir dönem olduğu açık.
İlber Ortaylı
(Milliyet, 19.02.2012)